Bitcoin ve Altcoinler ile Ödeme Alabilir Miyim?
Dünyada Kripto Varlıkların Hukuki Durumu
Bitcoin ve altcoinler; son dönemde gerek teknolojik açıdan gerekse ihtiva ettikleri parasal değer bakımından diğer finansal ürünler karşısında oldukça temayüz etmiş, ödeme aracı olarak da kullanılabilen komplike gayri maddi varlıklardır. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere birçok devlet tarafından yasal bir zemine oturtulmaya ve hukuki tanımları yapılmaya çalışılmaktadır. ABD’de Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), para olduğunu iddia eden bu varlıkları birer “kripto varlık” olarak tanımlamakta ve bir çoğunun birer menkul kıymet olduğunu, dolayısıyla menkul kıymet yasalarına tabi olmaları gerektiğini ifade etmektedir. Coingecko üzerinden ulaşılabilen verilere göre piyasa değeri sıralamasında ilk 100 en büyük kripto varlıklar içerisinde yer alan Solana, BNB, Cardano, TRON, Cosmos, Polygon, SEC tarafından menkul kıymet olarak nitelendirilirken Bitcoin ve Ethereum gibi bazı kripto varlıkların bu kategoriye alınmadığını görmekteyiz. Diğer yandan ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) Başkanı Jerome Powell, Bitcoin’i ‘dijital bir altına’ benzetmiştir. ABD’de Bitcoin ve altcoinlerin ödeme aracı olarak kullanılmasına engel teşkil edecek bir düzenleme bulunmamaktadır.
Çeşitli devletlere ait kamu kurumları BTC ve diğer kripto varlıkları nasıl bir hukuki statüye kavuşturmak isterse istesin, ekseriyetinin bunları para olarak nitelendirmek istemediği gerçeği sarih bir şekilde gözler önündedir. Menkul kıymet, emtia, dijital altın gibi tanımlamalar yapılmaktadır. Bunun böyle olmasının sebeplerinin başında, her kripto varlığın doğuşunun ve işleyişinin farklı temellere müstenit olması gelmektedir. Peki, Türkiye’de kripto varlıklar nasıl ele alınmaktadır?
Türk Hukukuna Göre Bitcoin ve Altcoinlerin Hukuki Niteliği Nedir?
Halihazırda Bitcoin ve altcoinlere yönelik ülkemiz mevzuatında kapsamlı düzenlemeler bulunmamaktadır. 6362 Sayılı Kanun ve 30/4/2021 yürürlük tarihli Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik muhteviyatına göre Bitcoin ve altcoinler arasında herhangi bir ayrım yapılmamış, tüm bu sanal varlıklar birer kripto varlık olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar Bitcoin izahnamesinde (whitepaper) BTC’nin eşler arasında bir elektronik ödeme sistemi olduğu, kullanıcılar arasında bir değişim aracı yani para olarak kullanılmasının hedeflendiği belirtilse de; idare tarafından bu şekilde değerlendirilmemiştir.
Tabiri caiz ise; mezkur yönetmelik kripto varlıkların itibari paralar karşısında dramatik yükselişler yaptığı dönemde hatalı bir şekilde “apar topar” yapılmıştır. Covid-19 salgını hasebiyle değer kaybeden ya da daha fazla değer kaybetme ihtimali bulunan Türk Lirası’nı koruma girişimiyle; gerçek ve tüzel kişilerin “kripto varlık” olarak adı konan bu yeni teknolojik değerleri kullanarak birbirlerine ödeme yapmaları engellenmiştir. İşbu yönetmelikten sonra yapılan düzenlemelerde ise, kara para aklamanın önüne geçilmesini ve Türkiye’de faaliyet gösteren kripto varlık alım satım platformlarının denetim altına alınmasını kolaylaştıran normlar ihdas edilmiştir.
Yönetmeliğin 3.maddesinin 1.fıkrası mucibince: kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder. Görüleceği üzere; blok zincir teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak oluşturulan herhangi bir “gayrı maddi varlık” kripto varlık olarak adlandırılmaktadır. Düzenleme açıkça; kripto varlıkların itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet olarak değerlendirilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Yönetmelik kripto varlıkların hukuki niteliğinin ne olduğunu izah etmekten ziyade, ne olmadığı üzerine bir norm ihtiva etmektedir.
Diğer yandan, 6362 sayılı kanunun 3.maddesinin 3.fıkrasının bb (26.04.2024 değişikliği ile eklenmiş) bendinde kripto varlıklar; dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulup saklanabilen, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan ve değer veya hak ifade edebilen gayri maddi varlıklar olarak tanımlanmıştır. Son yapılan kanuni düzenlemelerde de, kripto varlıklar arasında hiçbir ayrım yapılmamıştır.

Bitcoin ve Altcoinler İle Ödeme Yapabilir Miyim? Ödeme Alabilir Miyim, Kripto İle Ödeme Almanın Cezası Var mı?
30/04/2024 tarihli anılan yönetmeliğin 3.maddesinin 2.fıkrasına tevfikan; Bitcoin ve altcoinler, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamazlar. Basit bir örnek ile izah edilecek olursa; bir turizm acentesinin, müşterilerinden Bitcoin yahut altcoinler ile ödeme talep etmesine işbu yönetmelik tarafından cevaz verilmemektedir. Herhangi bir mukavelede ödemenin kripto varlık ile gerçekleştirileceğinin ön görülmesi açıkça engellenmiştir. Düzenlemeye mugayir hareket etmenin müeyyidesi 6089 sayılı kanuna göre kesin hükümsüzlüktür. Hükümsüzlük hali, sözleşmenin yekününden ziyade sadece ilgili maddeye sirayet eder. Yine belirtmek gerekir ki; kripto varlıkların ödemelerde kullanılması ceza kanunlarımızda suç olarak tanzim edilmemiştir.
Ülkemizin aksine Japonya ya da El Salvador gibi bazı ülkelerde kripto varlıklar ile ödeme yapılabilmektedir. Hatta öyle ki; yakın zamanda çıkan haberlere göre Slash Vision Labs tarafından Japonya’da kullanılmak üzere bir “kripto kredi kartı” çıkarmaya hazırlanılmaktadır. Yine ABD’de de kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanılmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bitcoin ve Altcoinler İle Ödeme Yapmanın Yasaklanması Hukuka Uygun mudur?
Değişen dünya dengeleri ile teknoloji nazarı dikkate alındığında anılan düzenlemenin özellikle Bitcoin ve Ether, Monero gibi merkezsiz zincir temelli altcoinler söz konusu olduğunda pratikte pek bir fayda getirmeyeceğinin altını çizmek gerekir. Farzı misal: Ali, X marka telefonu 20.000,00 TL karşılığında satın almak için Mehmet ile anlaşmıştır. Ali, ödemeyi XMR (Monero) adlı kripto varlık ile ödemek istediğini belirtir ve satıcı Mehmet bunu kabul eder. Ali 20.000,00 TL değerinde olan 2.50 XMR’ı satıcıya gönderir, işlem (transaction) tamamlanır, telefonu ve 20.000,00 TL’yi nakit olarak ödediğini belirten kesin delil teşkil edecek imzalı senedi satıcıdan teslim alır. Görüleceği üzere bu örnekte, bir kripto varlık adeta bir nakit para gibi kullanılmıştır. İşlem aracısız, eşler arası, zincir üstü (on-chain) gerçekleşmiştir. Yapılan işlem yeterli konsensusa ulaşılmadığı takdirde hiçbir kişi, kurum veya devlet tarafından geri alınamaz. Varlıklar dondurulamaz. Hele ki örneğimizde yer alan Monero isimli kripto paraya ait işlemlerin zincir üzerinde takibi dahi yapılamamaktadır. Blockchain teknolojisi kullanıcılara ödeme yasaklarını dolanmalarını sağlayacak pek fazla imkan tanır. Bu nedenle ödeme yasağının uygulamaya geldiğinde kağıt üzerinde kalması muhtemeldir.
Her kripto varlığın ortaya çıkışı, kişilerce edinilme şekli, protokolün işleyişi kendine münhasırdır. Örneğin: Bitcoin herhangi bir ön satış modeli olmadan piyasaya sürülmüşken; Ethereum, BNB, TRON gibi bazı altcoinler ilk para arzı (Initial Coin Offering) yöntemiyle piyasaya sürülmüşlerdir. Bitcoin’de yeterli işlem gücüne sahip olunduğu halde PoW (Proof of Work) konsensus mekanizmasına göre BTC kazanılırken, Ethereum’da PoS (Proof of Stake) mekanizmasına göre Ether kazanılır. İtibari para cinsinden bir değere karşılık gelen bu gayrı maddi varlıkları blok doğrulayarak aslen veya borsadan devren kazanan kişilerin, bunları bir değişim aracı olarak kullanmak istemesine bir yönetmelikle engel olmak, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelmektedir. AY m.13 uyarınca temel hak ve hürriyetler ancak kanunla sınırlanabilir. Kanun koyucunun henüz gelişmekte olan bu alana yönelik detaylı düzenlemeler yapmadığı, buna rağmen edinilen bu gayrı maddi varlıkların değişim / ödeme aracı olarak kullanılmasına sınırlama getirildiği ortadadır.
Kripto varlıkların (stabil coinler hariç olmak üzere) ödeme aracı olarak kullanımının yaygınlaşması yakın bir tarihe kadar beklenmemektedir. Zira değeri belirli itibari paralara bağlı olan stabil altcoinler haricindeki kripto varlıkların fiyatları oldukça volatil seyretmektedir. Bir varlığın para olarak kullanılabilmesi için belirli unsurları muhteviyatında taşıması icap eder. Zaman içinde kendi değerini koruyabilme, genel kabul görme, değerin istikrarlı olması gibi hususlar günümüzde çoğu kripto varlıkta noksandır. Örneğin; Bitcoin zaman içinde kendi değerini koruyabilse dahi değeri istikrarlı değildir. LTC ve BCH gibi altcoinler izahnamelerinde (whitepaper) birer değişim aracı olduklarını iddia etseler de genel kabul yönünden Bitcoin’e nazaran çok zayıf kalmaktadırlar. Yakın zamanda hızlı bir benimsenme oranına ulaşacakları pek şüphelidir. Bu nedenle; tüm coin ve tokenların değişim aracı olarak kullanımının bir çırpıda yasaklanması yerine, kripto varlıkların hukuki niteliği ve ödemelerde kullanılmasına dair esaslar tıpkı Avrupa Birliği MiCA düzenlemelerinde olduğu gibi kanun koyucu tarafından etraflıca değerlendirilmeli ve genel esaslar ortaya konulmalıdır. Örneğin; kanun koyucu tarafından, dövize endeksli kripto varlıklar yabancı para olarak nitelendirilebilir. İdare de bu kanun hükmüne dayanarak dövize endeksli stabil coinlerin ödemelerde kullanılmasını, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in 8.maddesine atıfta bulunarak yasaklayabilir ve fakat kendi piyasa fiyatına sahip olan Bitcoin ve ona benzer altcoinlerin ödeme aracı olarak kullanılmasına cevaz verilebilir. MiCA düzenlemelerinde; stabil coinler, diğer coinlerden tamamen farklı bir kategoride tanımlanmıştır. Stabil coinlerin hukukumuzdaki yerine ilişkin değerlendirmelerim işbu linkte yer almaktadır.

Her Kripto Varlık Kategorisinin Ayrı Bir Hukuki Değerlendirmeye Tabi Olması Gerekir:
Ödemelerde Kripto Paraların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik uyarınca; kripto varlıklar itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklardır. Ödemelerde doğrudan veya dolaylı olarak kullanılamadıkları gibi, kullanılmalarına dair hizmet dahi sunulamaz. Örneğin; Coinbase Debit Card ve benzerlerinin ülkemizde kullanıma sunulabilmesi bu kural sebebiyle mümkün değildir. Yine aynı şekilde Binance şirketinin global uygulamasında sunulan Binance Pay özelliği işbu yönetmelik hükmü gereği ülkemizde yasaklanmıştır. Düzenlemede ne yazık ki ve hatalı olarak kripto varlıklar arasında hiçbir ayrım yapılmamıştır. Aşağıda görüleceği üzere her kripto varlık farklı nitelikleri haizdir:
- Bitcoin, Monero (XMR), Litecoin (LTC) gibi dijital ödeme aracı olmayı ve tam merkezsizliği hedef edinen kripto varlıklar
- USDT, USDC, PAXG gibi döviz ya da kıymetli madenlere endeksli stabil kripto varlıklar
- Ethereum, BNB Chain, Solana gibi, akıllı sözleşmeler çalıştırmayı sağlayan birinci katman (layer 1) platform coinleri
- Arbitrum, Optimism, StarkNet, ZKsync gibi ikinci katman (layer 2) platform coinleri
- Polkadot, Avalance, Cosmos gibi sıfırıncı katman (layer 0) platform coinleri.
- UniSwap, PancakeSwap gibi merkezsiz finans (DEFI) yönetişim (governance) tokenları.
- BNB, Gate Token (GT), KuCoin Token (KCS) gibi merkezi borsalar (CEX) tarafından çıkarılan, ilk borsa arzına (IEO) katılmaya hak kazandıran ve komisyon (fee) indirimi benzeri avantajlar sağlayan tokenlar.
- TRUMP token, Dogecoin, PEPE token gibi herhangi bir teknolojik gelişme ihtiva etmeyen (istisnaları mevcuttur) fakat topluluk desteği ile büyüyen şaka tokenları ve daha fazlası olmak üzere çok fazla kategori bulunmaktadır.
Hal böyle olunca, tüm kripto varlıkları tek bir kalıba sokmanın ve mevzuatı bu şekilde oluşturmaya çalışmanın hatalı bir tercih olduğu görülmektedir. Özellikle ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkeler söz konusu olduğunda kripto varlıklara müteallik regülasyon süreci hızla ilerlemektedir. Türkiye’nin bu alanda diğer ulusların gerisinde kalmaması; özellikle kişilerin işlem güvenliğinin sağlanması, kara para aklanmasının önlenmesi, vergi düzenlemeleri, dolandırıcılığın önlenmesi, ilk coin arzı (ICO) ve benzeri yöntemlerle halktan para toplanmasının düzenlenmesi vb. gibi daha birçok hususta derinlemesine çalışılması gerekmektedir.
Kanaatimce kripto varlıklar öncelikle merkezsiz olup olmadıklarına göre bir ayrıma tutulmalı ve bazı kıstaslar belirlenmelidir. Örneğin: coinin pre-mined olup olmadığı, madencilik gücünün dağılımı, belirli bir kişi ya da grubun kontrolün olup olmadığı, coin ilk arzının nasıl yapıldığı, coinlerin organik bir şekilde dağılıp dağılmadığı gibi hususlar nazarı dikkate alınabilir. Bu bağlamda Ether merkezsiz bir kripto varlık olarak kabul edilebilecek iken, Ripple (XRP) merkezi bir proje olarak değerlendirilecektir.
Kripto varlık mevzuatının, şu an itibariyle sadece Bitcoin ve altcoinlerin ödeme aracı olarak kullanılmasının yasaklanması ve kripto varlık alanında iştigal eden aracı şirketlerin uyması lazım gelen bazı kurallardan ibaret olduğunu söyleyebiliriz.



Yorum gönder